16 Ocak 2008 Çarşamba

KADER, İRADE VE NAZAR

KADER, İRADE VE NAZAR

1- ALLAH sonsuzdur, sonsuz için zaman olmaz, bizim sorularımız zamana göre oluşur.

2- 1965 yılına kadar kâinat’ın sibernetik çalıştığı bilinmiyordu.

3- Kâinat sibernetik olduğu için iki sistem birbirine çatışmadan beraber çalışabilir. Şöyle ki: Bir bilgisayarda olduğu gibi, büyük dosya’ya “ Kader ” diyoruz ki bu oran varlığın % 90’ını teşkil ediyor. Küçük dosyaya da “ irade ” diyoruz. Burada asıl olan ( mutluluk ), entegrasyondadır. Bunu da din sağlar.

4- Nereye kadar iradenin karıştığı, nereye kadar Kader’in dayatıp etkilediği; kişilere, zaman ve zemine ve işlere göre ( bu oranlar ) değişir. Bu sınırın mihengi, insanın kendi vicdanıdır. İnsan bu vicdanla işin kim tarafından olduğunu bilir.

5- Kur’an-ı Kerim’de irade ile ilgili bütün ayetlerde, ya öncesinde ya da ayetin sonrasında, insan hak etmeden Allah onu saptırmaz veya hidayete erdirmez, denilir. Örnek, Bakara Suresi Ayet: 26: “ Ancak fasıkları saptırır ” mealindeki cümlenin manası: “ İnsan iradesini kullanır fasık olur, sonra da Allah’ın yasal olarak kabul ettiği emirleri çiğnerse, Allah onu saptırır. Yani Allah’ın koyduğu sistem, “ yasal ” yaşamayanları diskalifiye eder.

6- Kâinat sibernetik olduğuna göre, bilgisayar’ın işletim sistematiği gibi bir nokta, bütünü etkiler. Neyi etkilediğini kabul ederiz, ama içeriğini bilemeyiz.

7- Etkileşimden ( örneğin nazar ) kurtulmanın çaresi, tevhid ve sonsuzluğu yaşamaktır. Bunları yaşayanlar için sorun olmaz.

8- Bu sistemde tıkanma, ehl-i tevhid olduğumuz için olmamalı, fakat sistemin esası; rüşvet, despotizm, yalan ve sahtekârlıktır… Tevhidi tam yaşayamıyoruz. Yani ehl-i iman olduğumuz halde yasal yaşayamadığımız için manen fasık gibiyiz. Pratikte bir varlık gösteremiyoruz…

Unutmamamız gereken bir temel nokta:

“YANLIŞ SORULARIN HİÇ BİR ZAMAN DOĞRU CEVABI OLMAZ.” Zaten bu, mantığa da aykırıdır.


Sevgili ağabeyciğim,
Allah ilmimizi arttırsın ve bizi kendine yakınlaştırsın inşallah.
Bir sorum olacak. Kader irade ve nazar konulu makalenizin 3. bölümünde sibernetik uzay, %90 külli % 10 cüz’i iradeden bahsetmişsiniz. “ Böyle bir oran örnek olarak kullanıldı herhalde ”. Burada sanki insanın bir müdahale hakkı varmış gibi bir anlam çıkıyor. Ya Rasullah cennete gideceğimiz belli mi diye soranlara Efendimiz s.a.v. “ Evet kimin cennete kimin cehenneme gideceği belli. ” deyince, sahabe efendilerimiz r.a. “ O zaman neden çalışıp uğraşıyoruz, hiçbir şey yapmayalım ” dediler O’ da s.a.v. “ siz size kolaylaştırılanı yapacaksınız ” dedi. Tirmizi, Buhari, Ebu Davud…
Ayrıca ben desem ki hâşâ “ Şu şu şeyleri ben aklımla veya %10 luk irademle kazandım yaptım tuttum attım vs. ” Allah’ a (c.c.) şirk koşmuş olmaz mıyım? Karun gibi.
“ İnsan; iradesini kullanır fasık olur. ” Olur, da Allah’ a rağmen “ insan veya cin – şeytan ” bir şey yapabilir mi? Bir varlık yaradılış programında ( “ YA FATIR ” ) yok ise günahkâr olabilir mi?
Örneğin, 6 milyar insanın her biri Allah’ın planı dışında (%10 luk veya % 2 lik veya % 25 lik) kendi iradesi ile daima sisteme yeni veriler yükleyecek. Ve bu yeni impulslar nanlineer bir kaotik düzen oluşturacaktır. Ve bu kaotik düzenden hesap sorulacak bir çıktı (sonuç) sağlanacak ve düzensizlik oluşturmayacak. Bunu da bir izah edebilirseniz sevineceğim.
Bu oran çok sıkıntılı bir durum oluşturmaz mı? Mesela % 10 luk seviye çalışarak % 50 ye çıkarılabilir mi? Ve ya % 99’ a. Nasip diye bir şey yok mu? Kadere razı olmak gerekmiyor mu?
Selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu ve hakikatihu ve marifetullahi,

Değerli kardeşim

%10 oranı bir misaldir. Ve takribi bir şeydir. Yoksa insandan insana, işten işe irade ile kaderin etkileşimi değişiyor. Burada ölçü insanın vicdanı ile sorumluluğu hissetmesidir. Veya sorumlu olmadığını anlamasıdır.
Hadisteki rivayet ise; Mutezile hepten kaderi inkâr ettiklerinden Muhaddisler de çoğu zaman iradeyi inkâr ettiler. Onun için hadisin senedi sahih de olsa metni şüphelidir. Veya Hz. Peygamberin kâinatta düzenin asıl olduğunu bildirmesi manasındadır veya insan nefsine pay çıkarmaması manasındadır.
Bu konuda pazartesi 15 sayfalık kader ve irade bahsini size göndereceğiz. Allah'ın izniyle Kuran'ın anlayışına uygun olarak işin içinden çıkarsınız. Bazı insanlar sonsuzluğu zamanın nisbiliğini algılamadıklarından onlara kaderi ve iradeyi anlatmak mümkün olmayabilir. Onların algılamaması bu iki realitenin varlığını inkâr etmez. Bunların varlığı ilmidir ve maddeden daha büyük bir realitedir. Fakat kişilere göre, işlere göre oranlar değiştiğinden ve ilmi olmayan bu noktaya ilmi bir perspektif ile bakıldığından işin içinden çıkılmaz olmuş. Bu ara Bediüzzaman’ın 26. Söz’ünü okumanız iyi olur. Bizim konferansı da okuduktan sonra beni telefondan ara interaktif bir şekilde konuşalım. Zaten kader interaktif olduğu için ve bu da o dönemler için anlaşılmadığından İslam dünyasında problem olarak kalmış.

Selamlar

Hiç yorum yok: